Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç...
Sana diyeceklerim söylemekle bitmez.
Yıllardır yaşamamdan çaldığım zamanlar,
Adına düğümlendi.
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç.
Başka şehirleri özleyelim orada seninle.
Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar,
İkimize yetmez.
Özdemir Asaf
İstanbul-İzmir arası bir ikilemin eşiğinde, deniz yoluyla kaçası geliyor insanın. Zamanın gerçekten durduğu ve mevsimlerin nabız gibi atmadığı bir iklimde başka sokaklar, başka caddeler ve başka evler arayabiliyor gözlerin.Başka binaların yapım tarihlerine takılıp başka Arnavut kaldırımlarının taşlarını sayar görüyorsun kendini.
Çocuklar çıkıyor karşına. Zamanı durdurabilen kadim oyunların oyuncuları. Hiçbir akşam ezanı sokamıyor onları evlerine. Ve hiçbir sabah ezanı uyandıramıyor.
Hangi sulardan içtin? Hangi ada düğümlendi çalınan zamanlar? Bu zamanlar hangi mevsime aitti? Hangi şehrin kapılarının açılmasını isterken saydın mevsimleri?
Duran zaman hangisiydi? Hangi nabza düğümledin mevsimleri.
Hangi çocuğun sokaktaki çığlığıydı gözyaşının yansıması? İçine akıttığın neydi?
Hangi sonsuzluk hangi şehrin çıkışı, hangi sokağın başıydı. Gözyaşı kokan bu şehirde tüm sokaklar meydanlara çıkmaz mıydı?
Kesişmeyen zamanlarda aynı sokaklarda oyunlar oynamadık mı?